karşılıklı çıkar esası ne demek?
- Bk. karşılıklı çıkar kuralı
karşılıklı çıkar kuralı
- Bildirmelik görüşmelerinde, alınıp verilecek ödünlerin her iki yan ülkenin tecim çıkarlarına uygun düşmesi gereği.
Mutually advantegous basis.
Base d'avanteges mutuels
karşılıklı çıkar kuralı
- Bildirmelik görüşmelerinde, alınıp verilecek ödünlerin her iki yan ülkenin tecim çıkarlarına uygun düşmesi gereği.
Mutually advantegous basis.
Base d'avanteges mutuels
karşılıklı
- İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil.
- Birbirine karşı bulunan
- Birbirlerine karşılık olarak
- Birbiriyle ilgili olarak.
- Eşitlik gibi her iki yönde geçerli olan (bağlantı). (Ör. a b ye eşitse b de a ya eşittir.)
- Koşullu önermelerde koşulun sonuç, sonucun koşul olmasıyle kurulan (önerme). (Ör. Bir üçgen eşkenarsa üç açısı birbirine eşittir; bir üçgenin üç açısı birbirine eşitse o üçgen eşkenardır.)
- Kaplamları aynı olan (kavramlar). (Ör. eşkenarlı üçgen-eşaçılı üçgen.) bk. eşgeçerli, eşdeğerli
Reciprocating.
Opposing.
Opposed.
çıkar
- Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
- Menfaat.
Self.
Capital.
Expedience.
Expediency.
Grist to the mill.
Number one.
Stake.
Convenience.
esa
- Merhem, tiryak, ilaç.
- Atmak.
[European Space Agency] adj. that.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
karşılıklı çıkar kuralıkarşılıklıkarşılıklı akreditifkarşılıklı aktarmakarşılıklı alacaklarkarşılıklı alıp vermekarşılıklı alıp vermekkarşılıklı anlaşarakkarşılıklı anlaşma ilekarşılıklı anlayışkarşılıklı asalaklıkkarşılıklarkarşılıkkarşılık beklemeden yapılankarşılık beklemekkarşılık beklememekarşılık borçlancısıçıkarçıkar budakçıkar çevreleriçıkar grubuçıkar hesabıçıkar kümesiçıkar politikasıçıkar sağlamakçıkar yolçıkarançıkacakçıkacak olançıkaççıkagelmeçıkagelmek