kanata ne demek?
- Ağzı geniş, tek kulplu su kabı.
- İng. Bol ağızlı su testisi.
kanat
- Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
- Balıklarda yüzgeç.
- Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey.
- Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
- Yan, taraf.
- Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri.
- Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol.
- Angıç.
- Zar biçiminde herhangi bir uzantı.
- Böceklerin uçma organı.
kanat açmak
- Birini korumak, himaye etmek.