kanıt oluşturan ne demek?

  1. (en)Probative.

kanıt

  1. Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz
  2. Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil.
  3. Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil.
  4. Bir davada, sav, savunma, ileri sürmenin doğruluğuna yargıcı, yargılığı inandırmak, kanı vermek için yargılama türesinin kullanılmasını, toplanılmasını uygun gördüğü yazılı belgelerin, sözlü işlemlerin tümü.
  5. Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanı verici belge, delil.
  6. Ümidi tamamen sönmüş. Ye'se düşmüş, ümitsiz, kederli, hüzünlü.
  7. (en)Evidence, proof.
  8. (en)Proof.
  9. (en)Evidence.
  10. (en)Argument.

kanıt ileri sürme

  1. Kimi nedenler dolayısıyle önceden gösterilemeyen kanıtların yargılamanın yenilenmesi için yeniden ileri sürülmesi.

oluşturan

  1. (en)Constituent, constitutive, creative.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kanıtkanıt ileri sürmekanıt isteyenkanıt niteliğinde sözkanıt olarak göstermekkanıt olmakanıt olmakkanıt türündenkanıta dayanankanıtı olmakkanıkanı ayaklıkanı bozukkanı çokkanı donmakoluşturanoluşturan jim horneoluşturan parçalardan her birioluşturana göreoluştur
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın