kıl payı yenmek ne demek?
Edge out.
edge
- Yavaş yavaş sokulmak
- Kenar yapmak
- Yavaş yavaş ilerletmek
- Yan yan gitmek, sokulmak
- Kenar, ağız
- Ayrıt
- Keskinlik
- Sınır, hudut
- Avantaj, üstünlük
- Yanaşmak, yaklaşmak
kıl payı kadar ara
Hair's breadth.
kıl payı kazanmak
Nose out.
pay
- Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
- Eşit bölüm.
- Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
- Ayak
Apportionment.
Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.
yenmek
- Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek
- Kazanmak, ütmek.
- Tutmak, bastırmak
- Yemek işine konu olmak.
- Aşınmak.
Give a beating.
Bear the bell.
Carry away the bell.
Get the better of.
Wipe the floor with smb.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kıl payı kadar arakıl payı kazanmakkıl payı kurtulmakıl payı kurtulmakkıl payı mesafekılkıl almakıl bitikıl burunkıl cetvelkıl çadırkıl dikici kaslarıkıl dökücükıl dökücü ilaçkıl dökülmesikıbabkıbahkıbalkıbbkıbbepayı olmakpayın küçük bölümüpayına düşeni yapmakpayına düşmekpayından fazlasını almakpayını almakpaypay bırakmakpay a bribe topay a complimentpay a premium for