kıl payı kazanmak ne demek?
Nose out.
nose
- Burun
- Koklamak, koku almak, koklayarak bulmak, burnunu sürmek, genizden çıkarmak (ses), dikkatle ve yavaşça sürmek (araba)
- Koklama hissi
- Burun gibi çıkıntılı yer veya şey
- Uçağın ön kısmı, burun
- Pruva
- Kokusunu almak
- Koklamak
- Burun ile dokunmak veya burnu sürmek
- Başkasının işine burnunu sokmak
kıl payı kadar ara
Hair's breadth.
kıl payı kurtulma
Close shave.
pay
- Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
- Eşit bölüm.
- Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
- Ayak
Apportionment.
Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.
kazanmak
- Kazanç sağlamak
- Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek
- Çıkmak, isabet etmek.
- Edinmek, sahip olmak
- Tutulmak, yakalanmak.
- Kendinden yana çekmek
- Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak.
- Yenmek, galip gelmek
Bear the bell.
Carry away the bell.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kıl payı kadar arakıl payı kurtulmakıl payı kurtulmakkılkıl almakıl bitikıl burunkıl cetvelkıl çadırkıl dikici kaslarıkıl dökücükıl dökücü ilaçkıl dökülmesikıbabkıbahkıbalkıbbkıbbepayı olmakpayın küçük bölümüpayına düşeni yapmakpayına düşmekpayından fazlasını almakpayını almakpaypay bırakmakpay a bribe topay a complimentpay a premium for