küçücük ama çok etkili şey ne demek?
 Mustard seed. Mustard seed.
mustard
- Hardal bitkisi
- Hardal
küçücük
- Çok küçük
 Very small. Very small.
 Miniature. Miniature.
 Tiny. Tiny.
küçücük kalmış parça
 Stump. Stump.
ama
- Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma
- Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz
- Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz
- Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz.
- Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz
- Görme engelli.
- Dağbaşlarında olan duman.
- Kör. Gözü görmeyen. (Osmanlıca'da yazılışı: a'ma)
- Bk. kör
 Only. Only.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
 Galore. Galore.
 Great. Great.
 Handsome. Handsome.
 Infinite. Infinite.
 Like blazes. Like blazes.
 Perfectly. Perfectly.
 Power of. Power of.
 Profu. Profu.
