iliğine geçirmek ne demek?

1. Engrain

engrain

1. Boyayı iyice emdirmek
2. Iliğine geçirmek
3. Odun gibi görünmesini sağlamak.
4. Ham iken boyamak, boyamak, içine işletmek

iliğine kadar ıslanmak

1. Çok ıslanmak: “İliklerine kadar da ıslanmış ve soğuk almış.” -N. F. Kısakürek.

iliğine kadar üşümüş

1. Chilled to the marrow.

geçirmek

1. Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
2. Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
3. Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
4. Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
5. Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
6. Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
7. Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
8. Giymek, giyinmek
9. See smb.
10. To the door.

Türetilmiş Kelimeler (bis)