işleri kötü gitmek ne demek?

  1. (en)Fall down on the job.

işleri paylaşmak

  1. (en)Muck in.

işleri yoluna koymak

  1. (en)Get things square.

kötü

  1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena, iyi karşıtı.
  2. Zararlı, tehlikeli.
  3. Korku, endişe veren
  4. Hoşa gitmeyen.
  5. Kaba ve kırıcı
  6. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan.
  7. İyi, gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse).
  8. İstenilmeyen, gereksiz davranışları olan veya bu davranışlara eğilimli olan (kimse).
  9. İyinin karşıtı olan. 1- Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın konusu olan her şey; istencin yasaya uygun bir biçimde karşı gelmeye ve elinden geldiğince değiştirmeye hakkı olduğu her şey. 2- Ahlâk değerlerine ve törel istence karşı olan her şey. Bu anlamda: a. Düzen bozucu ve yıkıcı olarak beliren şeyler, b. Olumsuzluk ve yadsıma ilkesi olarak beliren şeyler.
  10. (en)Corrupt.

gitmek

  1. Bir yere doğru yönelmek
  2. Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
  3. Çıkmak, ulaşmak.
  4. Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
  5. Sürmek, devam etmek
  6. Yakışmak, yaraşmak.
  7. Tüketilmek, harcanmak
  8. Götürülmek, gönderilmek.
  9. (en)Take one's way.
  10. (en)Go away.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

işleri paylaşmakişleri yoluna koymakişlerin çokluğuişlerin durumuişlerini yoluna koymakişlerişler açılmakişler arapsaçına dönmekişler omurgaişler sayışımişleişleçişlekişlek caddeişlek ekkötükötü adamkötü adam rolükötü adamın bile hakkını vermekkötü ahlakkötü alışkanlığı olankötü amaçla kullanmakkötü amaçla kütüğe yazımkötü araba kullanmakkötü atılımkötekkötek atmakkötek balığıkötek yemekköteklemek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın