iş kazası ne demek?
- İş yerinde meydana gelen ve işçiyi bedenen veya ruhen etkileyen olay.
- Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri.
- Çark, testere, tarak vb. çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri
Çarkın dişleri tebessüm eder gibi tatlı bir ses çıkardı.
S. F. Abasıyanık - Sarımsak dilimi ve karanfil vb. dişe benzetilen şeylerde tane.
- Bazı dantel ve işlemelerin kenarlarındaki yuvarlak sivri bölüm.
- Omurgalı hayvanların çenelerinde veya ilkel yapılı omurgalıların gırtlak ve ağızlarında bulunan kemiksi sert parçalar.
Work accident.
Industrial accident.
Occupational accident.
Working accident.
Job disaster / accident.
Accident on the job.
On the job accident.
Accident while on duty.
Industrial injury.
Job disaster.
iş kadını
- İş adamı.
- Sınai veya ticari etkinliklerle uğraşan gerçek kişi, diğer bir deyişle girişimci.
Businesswoman.
Business woman.
iş kapatımı
- İşverenin işçileri tümüyle işten çıkarması.
- İşçileri yola getirmek için işverenin fabrikasını kapaması.
Lockout.
Lockout
kaza
- Can veya mal kaybına, zararına sebep olan kötü olay.
- İlçe, kaymakamlık
- Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan dinî kurallara uygun olarak yerine getirme.
- Yargı.
- Kadılık görevi.
- Bk. yargı (1)
- Bk. ilçe
- hüküm karar verme, emir tesbit vs
- Birdenbire olan musibet. Beklenmedik bela.
- Çocukların başını traş edip, bazı yerlerinde kısım kısım saç bırakmak.