high pressure weather ne demek?
- Yüksek basınçlı hava
yüksek
- Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
- Güçlü, etkili, şiddetli.
- Derece veya makamı bakımından üstün.
- Normal değerlerin üstünde olan, çok
- Erdemli, faziletli.
- Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.
- Yukarıda, üst tarafta olan yer
Elevated.
Exalted.
high pressure area
- Yüksek basınç alanı
high pressure engine
- Yüksek basınçlı makine
pressure
- Baskı yapmak, zorlamak
- Baskı, tazyik, basınç
- Hücum
- Basınç kuvveti
- Basınç uygulamak, baskılamak
weather
- Hava, hava durumu
- Kötü hava, fırtına
- Ortam, şart, durum
- , rüzgâr üstü tarafındaki
- Havaya göstermek
- Hava tesiriyle değişmek
- Atlatmak, savuşturmak, geçiştirmek
- (çatıya) meyil vermek
- Rüzgar istikametinden geçmek
- Hava tesirlerine karşı dayanmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
high pressure areahigh pressure enginehigh pressure gaskethigh pressure locomotivehigh pressure lubricationhighhigh accuracyhigh algebrahigh alloy steelhigh altitudehigh altitude aircrafthigh altitude bombinghigh altitude diseasehigh altitude enginehigh altitude flighthigglehiggledy piggledyhiggledypiggledyhigglerhigglingpressurepressure airpressure atrophypressure broadeningpressure bulkheadpressure cabinpressure castingpressure cookerpressure diverticulumpressure droppresspress a chargepress agencypress agentpress association