hasret bırakmak ne demek?

  1. Gerektiği anda bir şeyin yokluğunu hissettirmek

    Kış günü, çoluğu çocuğu battaniyeye hasret bırakıp hepsini topladım, balkonda yattım.

    Muzaffer İzgü

hasret

  1. Özlem
  2. Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete veya kıymetli şeye üzülüp yanmak.
  3. Iç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, özleyiş.
  4. Özleyiş. İç çekme. Bir şeyi çok isteyip, arzulayıp ona kavuşamamaktan gelen üzüntü. (Bak: Husr)
  5. (en)Sick.
  6. (en)Sighed-for.
  7. (en)Longing.
  8. (en)Yearning.
  9. (en)Craving.
  10. (en)Hankering.

hasret çeken

  1. (en)Wistful.

bırakmak

  1. Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
  2. Koymak
  3. Bir işi başka bir zamana ertelemek.
  4. Unutmak.
  5. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
  6. Saklamak, artırmak.
  7. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
  8. Engel olmamak
  9. (en)Break oneself of a habit.
  10. (en)Leave.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hasrethasret çekenhasret çekerekhasret çekmekhasret doluhasret gidermekhasret gitmekhasret kalmakhasret kalmışhasret olmakhasremehasrenhasrhashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withbırakmakbırakmak koyvermekbırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma gölgesibırakma kirişibırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsunbırahe
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın