hasnt ne demek?
- Has not.
has
- Özgü, öze, mahsus
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
- Hükümdara özgü olan.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
- Başmaklık.
- Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
- Çerçöp, ot parçaları.
- Reddetme.
Special.
hasnt got a leg to stand on
- Kabul ettireceği mazereti yok, palavra; hiçbir surette (Yazılışı: hasn't got a leg to stand on)
hasnt slept a wink
- Gözüne uyku girmedi, hiç uyuyamadı (Yazılışı: hasn't slept a wink)