hasır oturaklı ne demek?
Rush bottomed.
rush
- Acele ettirmek
- Atılmak, düşünmeden girişmek, aceleye getirmek
- Sıkboğaz etmek, sıkıştırmak
- Hücum etmek, saldırmak
- Yetiştirmek, çabucak halletmek
- Üstüne çullanmak
- Acele etmek
- Koşturmak, acele ettirmek
- Şiddetli esmek, hızlı akmak
- Koşmak, hızla yürümek
hasır otu
- Hasır otugillerden, bataklıklarda yetişen düz, ince uzun ve dayanıklı olan yaprakları kıtık yapmaya, hasır ve zembil örmeye yarayan bir saz, su kamışı, kofa, kiliz (Typha).
hasır otugiller
- Su kıyılarında yetişen, örneği hasır otu olan bir bitki familyası.
oturaklı
- Sağlam, gösterişli
- Yerinde sağlam duran.
- Yerinde ve sırasında söylenen, çarpıcı (söz).
- Saygı uyandıran, ağırbaşlı (kimse)
Sedate.
Dignified.
Sober.
Well-chosen.
Very appropriate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hasır otuhasır otugillerhasırhasır altı etmekhasır çelikhasır demirhasır gibi yapmakhasır ile örmekhasır ile örtmekhasır işihasır kaplıhasır kaplı büyük şişehasıhasıbhasıdhasıfhasıfaneoturaklıoturaklı iskemleoturaklıkoturaklılıkoturakoturak alemioturak kemerioturak kemiğioturak kündesioturacağı yeri ayarlamakoturacakoturacak yeroturacak yer sağlamaoturağını tamir etmek