hasüs ne demek?
- Abdesthane, hela, tuvalet. (Osmanlıca'da yazılışı: ha--süs--)
has
- Özgü, öze, mahsus
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
- Hükümdara özgü olan.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
- Başmaklık.
- Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
- Çerçöp, ot parçaları.
- Reddetme.
Special.
has a bee in his bonnet
- Kafasında sürekli bir düşünce var
- Kafasına takmak