hücre hapsine çarptırılmak ne demek?
Be held incommunicado.
be
- Berilyum elementinin simgesi.
- Türk alfabesinin ikinci harfinin adı, okunuşu.
- "Ey, hey, yahu" anlamlarında bir seslenme sözü
Been.
Goddamn.
Onside.
Underarm.
To make the action of a verb particular or definite; as, beget ; beset.
Spend or use time; 'I may be an hour' work in a specific place, with a specific subject, or in a specific function; 'He is a herpetologist'; 'She is our resident philosopher' have the quality of being; ; 'John is rich'; 'This is not a good answer' have life, be alive; 'Our great leader is no more'; 'My grandfather lived until the end of war' be identical to; be someone or something; 'The president of the company is John Smith'; 'This is my house' occupy a certain position or area; be somewhere; 'Where is my umbrella?' 'The toolshed is in the back'; 'What is behind this behavior?' to remain unmolested, undisturbed, or uninterrupted -- used only in infinitive form; 'let her be' happen, occur, take place; 'I lost my wallet; this was during the visit to my parents' house'; 'There were two hundred people at his funeral'; 'There was a lot of noise in the kitchen'.
The two-character ISO 3166 country code for BELGIUM.
hücre hapsine çarptırılmış tutuklu
Incommunicado.
hücre
- İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze.
- Küçük oda
- Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
- Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
- Göze
- Bir canlının tüm özelliklerini taşıyan en küçük yapı taşı.
- Genellikle gözle görülemeyecek kadar küçük, yarı geçirgen bir zar ile çevrili sitoplâzma kitlesinden oluşan, sitoplâzma içinde çeşitli hayalî olayları yürüten çekirdek, endoplâzmik retikulum, mitokondri, sentriol, lizozom, ribozom, gibi organeller ile mikrofilâmentler, mikrotüpçükler vb. yapılar bulunan, genetik materyali ya bir zar ile çevrili (ökaryot) ya da sitoplâzma içinde zarsız olarak yer alan (prokaryot) bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği.
- Bk. odacık
- Birkaç anlamı olan bir terim.1. Elektrokimyada bir tuz köprüsü ile elektriksel teması sağlanmış çözeltilere daldırılmış bir çift elektrottan ibaret bir sistem; elektrotlar dış devrede metalik iletken ile bağlıdır. 2. Spektroskopide, bir optik aletin ışık yolu üzerinde, içine numune konulan kap.
- Organizmanın canlılığını kendi başına sürdürebilen, bölünüp çoğalabilen ve dışarıdan aldığı maddeleri özümleyebilen en küçük birimi. Çekirdek ve sitoplazmadan oluşan hücre içerisinde canlılığını sürdürebilen organeller bulunurlarsa da bunların yaşaması hücrelerin canlılığını devam ettirmesine bağlıdır.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hücre hapsine çarptırılmış tutukluhücrehücre açıklamasıhücre adezyon moleküllerihücre ağzıhücre akilehücre akilihücre anüsühücre aracılı bağışıklıkhücre aracılığıyla aşırı duyarlılıkhücre aralığıhücrhücrahücrathüccabhüccachüccethücceti dafiahücceti kasırahapsikolhapshapsburghapse atmahapse atmakhapse göndermehaphap almışhap etmekhap gibi yapmakhap kutusu