grit ne demek?

  1. Bkz. ızgara
  2. Mide taşları.
  3. Gıcırdamak
  4. Gıcırdatmak
  5. İri taneli kum
  6. Kumtaşı
  7. Kefeki taşı, öğütme hassası olan taş
  8. Metanet, cesaret, yiğitlik
  9. Diş gıcırdatmak
  10. Dayanıklılık
  11. Dişli ince çakıl

ızgara

  1. Metal çubukların, ağaç dallarının aralıklı sıralanmasıyla yapılan parmaklık veya kafes biçiminde araç.
  2. Pisliklerin su yollarını tıkamasını önlemek veya havalandırmak amacıyla su yollarının havalandırma çıkışları üzerine konulan kafesli veya parmaklıklı demir.
  3. Et, balık, köfte vb. yiyecekleri pişirmekte kullanılan araç, gril
  4. Bu araç üstünde pişmiş
  5. Futbol ayakkabısının altında bulunan iri başlı kabara
  6. Radyo ışıtaçlarında eksiuç ile artıuç arasına yerleştirilenızgara biçiminde elektrikucu.
  7. Ayaktopu ayakkabılarının altlarına çivilenen ve tabanla topuk genişliğinde uzayan 12,7 mm. genişlikte kösele ya da sert lastik parçaları. (Tabanda iki, topukta ise bir tane bulunur ve çıkıntılar birbirine koşuttur.)
  8. (en)Grid, control grid.
  9. (en)Stud.
  10. (en)Grilled.

grit blasting

  1. Kırmalı püskürtme

grit ones teeth

  1. Dişlerini gıcırdatmak, dişlerini kenetlemek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

grit blastinggrit ones teethgrit stonegritrockgritsgritstonegrittergritti stokes amputationgrittinessgrittygrigri ağaçkakangri alan gery areagri balıkçılgri balina
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın