gücenmek yok ne demek?

  1. (en)No offense.

no

  1. Değil
  2. Nitrik oksit.
  3. (en)Nitricoxide.
  4. (en)Negative answer; prohibition; one who votes against; negative vote, vote against; radioactive transuranic element synthesized by bombarding curium with carbon ions.
  5. Hayır
  6. Ret, aleyhte oy, numara, red
  7. Deme!, olmaz!

gücenmek

  1. Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak
  2. (en)Resent.
  3. (en)To be offended.
  4. (en)To be angry with.
  5. (en)To resent.
  6. (en)To take offence/amiss/umbrage.
  7. (en)To be/feel offended.
  8. (en)To be offended / hurt by.
  9. (en)Huff.
  10. (en)Take exception to.

gücenme

  1. Gücenmek işi.
  2. (en)Being offended.
  3. (en)Displeasure.
  4. (en)Tiff.
  5. (en)Umbrage.
  6. (en)Resentment.

yok

  1. Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı.
  2. Yasaklanmış olan şey, yasak.
  3. Olmayan, bulunmayan şey.
  4. "Hayır" anlamında kullanılan bir söz.
  5. Birbirine karşıt iki cümleden, ikincisinin başına getirilen bir söz.
  6. Birinin söylediği sözlerden genelde kuşkulanıldığında veya sözler hafifsendiğinde kullanılan bir söz
  7. Savunulan bir düşünceyi doğrulayan sözün başına getirilir.
  8. Keenlemyekün.
  9. Nitelikleri bakımından başkalarıyla karşılaştırıldığında eksiği olmayan, denk olan.
  10. (en)Absent.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gücenmekgücenmegücenmemekgücenmişgücenmiş olmagücendirgücendiricigücendirmegücendirmekgücendirmemekgüce gidengüce sarmakgücelyokyok ananın örekesiyok bahasına satışyok canımyok dedirtmekyok denecek kadar az şansyok devenin başıyok ediciyok edici depremyok edici kimseyoyo heave hoyo hoyo yoyob
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın