gücenmek yok ne demek?
No offense.
no
- Değil
- Nitrik oksit.
Nitricoxide.
Negative answer; prohibition; one who votes against; negative vote, vote against; radioactive transuranic element synthesized by bombarding curium with carbon ions.
- Hayır
- Ret, aleyhte oy, numara, red
- Deme!, olmaz!
gücenmek
- Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak
Resent.
To be offended.
To be angry with.
To resent.
To take offence/amiss/umbrage.
To be/feel offended.
To be offended / hurt by.
Huff.
Take exception to.
gücenme
- Gücenmek işi.
Being offended.
Displeasure.
Tiff.
Umbrage.
Resentment.
yok
- Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı.
- Yasaklanmış olan şey, yasak.
- Olmayan, bulunmayan şey.
- "Hayır" anlamında kullanılan bir söz.
- Birbirine karşıt iki cümleden, ikincisinin başına getirilen bir söz.
- Birinin söylediği sözlerden genelde kuşkulanıldığında veya sözler hafifsendiğinde kullanılan bir söz
- Savunulan bir düşünceyi doğrulayan sözün başına getirilir.
- Keenlemyekün.
- Nitelikleri bakımından başkalarıyla karşılaştırıldığında eksiği olmayan, denk olan.
Absent.