gözünü kör etmek ne demek?
Blindfold.
gözünü açma
Disillusion, disillusionment, disenchantment.
gözünü açmak
- Uyanmak
- Kendine gelmek, ayılmak
- Görüşünü değiştiren bilgi vermek, uyarmak.
- Kendine gelmek, ayılmak.
- (argo) kadın ilk cinsel ilişkiyi o erkekle kurmuş olmak.
Open one's eyes, wake, waken, awake, alert, disillusion, disabuse, disabuse of, disenchant, shake up, undeceive.
kör
- Görme engelli
- Keskinliği yeterli olmayan.
- Az aydınlık veren
- Kötü
- Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan.
- Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan.
- Duyarlığını yitirmiş
- Bk. sürme.
- Kör bıçak işe yaramaz ama insanın elini keser; iş bilmeyen kadın da çok konuşmaktan başka bir şey yapmaz.
- Hiç görmeyen ya da bütün düzeltmelere karşın iki gözündeki görme gücü, onda birden aşağı olan, bu nedenle eğitim ve öğretim etkinliklerinde görme gücünden yararlanamayan kimse.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gözünü açmagözünü açmakgözünü ağartmakgözünü alamamakgözünü ayırmamakgözünü budaktan sakınmazgözünü budaktan sakınmaz kişigözünü daldan budaktangözünü dikmegözünü dikmekgözün aydıngözün görüş alanını ölçen aletgözün kısa ve hızlı hareketigözün melanotik tümörlerigözünde büyümekkörkör ağkör ağaçkör alankör allaha nasıl bakarsa allah da köre öyle bakarkör bacakör bağırsakkör bağırsak genişlemesi ve dönmesikör bağırsak yangısıkör boğazköbürgeköçeköçekköçek havasıköçekçe