görülen geçmiş zaman kipi ne demek?

  1. Fiilin karşıladığı oluş ve kılışın geçmişte kişinin görgüsü ve bilgisi altında olup bittiğini anlatan zaman. Türkçede görülen geçmiş zaman -DI/-DU ekiyle kurulur. || 1. tek. şah. geldim (<gel-di-m), || 2. tek. şah. geldin (<gel-di-n), || 3. tek. şah. geldi (<gel-di), || 1. çokl. şah. geldik (<gel-dik), || 2. çokl. şah. geldiniz (<gel-di-niz), || 3. çokl. şah. geldiler (<gel,di-ler) vb. örnekler: Ayna ona, cesaret ve güven veren çizgilerle gülümsedi (T. Buğra, Yalnızlar, s. 113). Ben aldım. Okuyup da ne olacaktı sanki… okuyanları da gördük. İkiz mi doğurdular, yoksa ilkleri hep oğlan mı oldu? (T. Buğra, Yalnızlar, s. 182). Umduk, bekledik, düşündük. Hangi şey umduğumuza uygun düştü (Y. K. Karaosmanoğlu, Erenlerin Bağından I, s. 13). Hayretimi görerek güldü. Çok dalgındın. Geldim, yanına oturdum. Haber almadım, dedi ve gözleri örtülü öne bakarak devam etti (Y. K. Karaosmanoğlu, göst. e., III, s. 21) vb.
  2. (en)Past definite, perfect.
  3. (fr)Passé défini, passé simple, parfait, passé déterminé, perfectum

görülen geçmiş zaman kipinin hikayesi

  1. Geçmiş zamanda gerçekleşmiş bulunan ve tarz bildiren bir oluş ve kılışın yine geçmiş zamana aktarılarak anlatılması. Eki -DI/-DU’dur. Bu birleşik kip, çekimde iyelik kökenli şahıs ekleri alır: bildi-y-di-m, bildi-y-di-n, bildi-y-di, bildi-y-di-k, bildi-y-din-iz, bildi-y-di-ler gibi. Ben… şey bundan yirmi beş gün önceydi. Bir gece Niko’ların(…) hani şeyine(…) meyhanesine gittiydim (T. Buğra, Küçük Ağa, s. 138). Mühim diyeceklerim var dediydin(….) Dediydim. Var (T. Buğra, göst. e. s. 137). Barka: “sormayın kardeşler” dedi: “Çocuk dalgıçlığa girişeli bir ay ya oldu ya olmadıydı (H. Balıkçısı, Deniz Gurbetçileri, s. 48). Bu imansızın arkasından birbirimize nasıl bakıştık (F. R. Atay, Zeytindağı, s. 30) vb.

görülen geçmiş zaman kipinin şartı

  1. Gerçekleştiği kesin olarak görülen veya bilinen bir oluş ve kılışı şarta bağlayan birleşik kip türü. Eki -DI ise>-DI-y-sA/-DU-y-sA’dır: yaz-dı-m-sa, yaz-dı-n-sa, yaz-dı-y-sa, yaz-dı-k-sa, yaz-dı-nız-sa, yaz-dılar-sa gibi. Duydumsa da zevk almadım. İslav kederimden (Y. K. Beyatlı, Kendi Gök Kubbemiz, s. 43). Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı!/Bahtına lânet olsun aşmadınsa bu dağı (F. N. Çamlıbel, Han Duvarları, s. 15). Nereye gittiysek, nerede konakladıysak hep onu hatırladık vb.

geçmiş

  1. Geçme işini yapmış.
  2. Zaman bakımından geride kalmış
  3. Çürümeye yüz tutmuş.
  4. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi
  5. Arkada kalan hayat, mazi
  6. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları
  7. (en)Past.
  8. (en)Bygone.
  9. (en)Belated.
  10. (en)Previous.

zaman

  1. Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
  2. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
  3. Belirlenmiş olan an.
  4. Çağ, mevsim.
  5. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
  6. Dönem, devir
  7. Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
  8. Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.
  9. Bk. çağ
  10. (Derleme.. fiillerde Zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

görülen geçmiş zaman kipinin hikayesigörülen geçmiş zaman kipinin şartıgörülen geçmiş zaman ekigörülen geçmiş zaman isim fiiligörülen geçmiş zamangörülen ışıkgörülebilirgörülebilirlikgörülebilmegörülebilmekgörülecek şeygörüldüğündegörüldüğünde ödemeli akreditifgörüldüğünde ödenecekgörüldüğünde ödenecek poliçegörüldüğünde ödenen akreditifgeçmişgeçmiş bandıgeçmiş deneyimlergeçmiş dosyasıgeçmiş geçmişte kalsıngeçmiş göstermeliğigeçmiş günlüğügeçmiş hizmet maliyetigeçmiş ile ilgili bilgilergeçmiş klasörügeçmis dosyasigeçmis zamangeçmise dogrugeçmise gitgeçmegeçme ile tutturmakgeçme imigeçme karalığıgeçme kaynak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın