gönül okşayıcı ne demek?
- Hoşa giden.
hoşa
- Ne güzel, ne iyi, ne hoş.
gönül okşamak
- Birini hoş bir söz ya da davranışla sevindirmek, iltifat etmek.
- Birini hoş bir söz veya davranışla sevindirmek, iltifat etmek.
gönül
- Duygu, his, aşk.
- Heves, niyet.
- Kibir, gurur.
- Tabiat, huy.
- Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı.
- İstek, arzu.
- (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı.
- Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.
- Kişiyi tanrıyla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç.
- İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı
okşayıcı
- Hoşa giden, gönül alan (söz, davranış vb.)
Flattering.