okşamak ne demek?

  1. Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak

    Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor.

    H. Taner
  2. Hafifçe dövmek

    Bir gün hani bir huysuzluk ettiği zaman, al eline, biraz okşayıver.

    B. Felek
  3. Bir kimseyi hoşnut etmek

    Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı.

    Ç. Altan
  4. Benzemek, andırmak, hatırlatmak.
  5. (en)Caress.
  6. (en)Stroke.
  7. (en)Fondle.
  8. (en)Canoodle.
  9. (en)Dandle.
  10. (en)Grope.
  11. (en)Octave.
  12. (en)To caress.
  13. (en)To fondle.
  14. (en)To stroke.
  15. (en)To flatter.
  16. (en)To beat.
  17. (en)To tan.
  18. (en)To pat.
  19. (en)To give sb a gentle beating.

okşama

  1. Okşamak işi.
  2. (en)Caress.
  3. (en)Stroke.
  4. (en)Caressing.
  5. (en)Stroking.
  6. (en)Endearment.

okşamalık

  1. Gönül okşayıcı özelliği olan.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

okşamaokşamalıkokşamamakokşamokşaokşak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın