flashy ne demek?
- Gösterişli, parlak, çarpıcı
- Parıltılı, alevli
- Göze çarpan
- Frapan
- Göz kamaştırıcı
- Cafcaflı
- Janjanlı
flash
- Işaret olarak yanıp sönen ışık
- (şimşek) çakmak. (işaret vermek için) (ışıkları) yakıp söndürmek. büyük bir hızla geçmek. bir an için göstermek.
- Birden gelen su akıntısı
- Kaba gösteriş
- Cama renk vermek için maden tuzu ile kaplama
- Bkz. flaş.
- Hırsız veya serserilere ait
- Gösterişli fakat sahte
- Kaba bir şekilde gösterişli
- Birden alevlenmek, şimşek gibi çakmak veya parlamak
flash a glance
- Bakış atmak, göz atmak