fixed seat ne demek?
- Yerleşik koltuk
yerleşik
- Belli bir yere yerleşmiş
- Bir yerin yerlisi olmuş, mütemekkin.
- Bir yerde varlığını sürekli olarak sürdürecek olan.
- Belli bir yerde sürekli oturarak tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların yarattığı kırsal bir yaşam biçimi.
Localised.
Based.
Entrenched.
Prescriptive.
Sedentary.
Settled.
fixed salary
- Önceden belirlenmiş işçi ücreti
- Sabit maaş
- Toplamı çalışma saatlerinin sayısından etkilenmeyen maaş
fixed sample
- Değişmez örneklem
seat
- Kokmak.
- Oturtmak, yerleştirmek, almak (salon), oturağını tamir etmek, oturma yerini onarmak, kıçını tamir etmek (pantolon), yerine oturtmak
- Oturulacak yer, iskemle, sandalye
- Insan kıçı
- Yer, mahal, mevki, kürsü
- Merkez, konut
- Meclis veya borsada üyelik hakkı
- Oturuş
- Mak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
fixed salaryfixed samplefixed scenariofixed shiftfixed sightfixed a datefixed abodefixed aerialfixed assetfixed assetsfixedfixed by lawfixed capitalfixed capital goodsfixed chargefixfix a datefix a problemfix broken textfix databaseseatseat beltseat belt emniyet kemeriseat in the house of commonsseat of governmentseat oneselfseat rotationseat selectionseat stayseat toseasea accidentsea airsea anchorsea anemon