film izleyicisi ne demek?
Picturegoer.
film izleme
- Bk. izleme
film
- Sinema makinesiyle gösterilen eser.
- Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit.
- Sinemacılıkta, bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü.
- Makinesiyle gösterilen eser.
- Camlara yapıştırılarak içerinin görünmesini engelleyen bir tür ince yaprak.
- Bk. yaygı
- Sinemafilmini gerçekleştirmekte kullanılan, selüloitten, saydam, esnek, bükülebilir, eni ve biçimi ölçünlere göre belirlenmiş kuşak; sinemanın ham özdeği
- Bunun, henüz alıcıda kullanılmamış, duyarkatı etkilenmemiş olanı, boşfilm
- Aynı kuşağın alıcıda kullanılmış, üzerinde gizli görüntü oluşmuş olanı, dolufilm
- (Genel anlamda) Göstericide kullanılmak üzere her şeyi hazır, tamamlanmamış sinema yapıtı. (Filmin siyah-beyaz, renkli, dar, geniş, sesli, sessiz, negatif, pozitif, vb. birçok çeşidi vardır; bunlar kendi maddelerinde ayrı ayrı gösterilmiştir).
izleyici
- İzleme işini yapan kimse
- İşımetikin bir özdeğin bir tepkileşim boyunca yerdeğişimini ya da bir canlıdaki yolunu izlemek için kullanalan özel ışımetkinlik algıcı.
- İşımetikin bir özdeğin bir tepkileşim boyunca yerdeğişimini ya da bir canlıdaki yolunu izlemek için kullanalan özel ışımetkinlik algıcı.
- Bk. denetlik
- Sinemaya giden, filmi izleyen kimse
- Televizyon yayınını izleyen kimse.
Audience.
Viewer.
Televiewer.
Hanger-on.