filizcik ne demek?

1. Küçük sürgün

   Burası sokakları taşlarla örtülmüş, iğne kadar da olsa bir filizciğe çıkacak toprak bırakılmamış mahallelerden değil.

   M. Ş. Esendal

küçük

1. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
2. Yaşı daha az olan
3. Niceliği az olan
4. Niteliği aşağı olan, bayağı.
5. Geri aşamada.
6. Değersiz, önemsiz
7. Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
8. Kısık, parlak olmayan(ses)
9. Small.
10. Little.

filiz

1. İnce taze ve güzel vücutlu.
2. Ocaktan çıkarılan işlenmemiş, başka maddelerle karışık hâlde bulunan, ham maden birleşiği.
3. Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün.
4. Bk. cevher.
5. Bitkilerin yapraklı sürgün ve diğer uzantılar gibi olgunlaşmamış toprak üstü kısımları.
6. Betonarmede demirleri eklemek için bırakılan uzantılar.
7. Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe sürgün.
8. Ocaktan çıkarılan işlenmemiş ham maden.
9. İnce uzun, zayıf, narin (kız).
10. Ağaç ve çiçek fidanı, taze sürgün.

filiz damarı

1. Bir filiz veya mineral katmanı ya da yatağı.
2. Seam.

Türetilmiş Kelimeler (bis)