fayrap etmek ne demek?
- Ocağın ateşini harlandırmak.
- (argo) herhangi bir işi veya şeyi hızlandırmak.
Beleş rakıyı bulunca fayrap etti.
- (argo) açmak, çıkarmak
Pencereleri fayrap etti. Gömleği fayrap etti.
To fire sb/sth up; to open all the way; to take off, to strip off.
fayrap küreği
- Soba ve ocaklara kömür atmak için kullanılan bir tür kürek.
fayrap
- Bir istim kazanının, istim oluşturacak biçimdeki yanar durumu.
- Herhangi bir şeyi veya işi hızlandırma.
- Kapı, pencere, giysi vb.ni açma, çıkarma.
- Gemilerde ateşçiye ateşi harlandırmak için verilen komut
Fire her up; Stoke her up!.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.