fay husule getirmek ne demek?

1. Fault

fault

1. Kınamak, ayıplamak
2. Hatası olmak, suçu olmak
3. Kusurlu olmak
4. Kusur bulmak
5. Kusur, kabahat, hata, yanlış
6. Eksiklik, ayıp
7. Spor faul, hata
8. Fay, çatlak
9. Takbih etmek
10. Tenkit etmek

fay

1. Kayaç kütlelerinin bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması, kırık (III).
2. Fr. Arazide meydana gelen ve bir tarafı yüksek, bir tarafı alçak olan büyük yarık.
3. Fault.
4. Fairy; an elf.
5. Faith; as, by my fay.
6. To fit; to join; to unite closely, as two pieces of wood, so as to make the surface fit together.
7. To lie close together; to fit; to fadge; often with in, into, with, or together.
8. Peri.
9. Peri

fay düşmesi

1. Çökmüş kanat ile yükselmiş kanat arasındaki seviye farkı.

getirmek

1. Gelmesini sağlamak
2. Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
3. Erişmek veya eriştiğini sanmak.
4. İleri sürmek.
5. Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
6. İletmek, bildirmek
7. Sağlamak
8. Bir makama atamak veya seçmek.
9. Bring.
10. Bring along.

Türetilmiş Kelimeler (bis)