fark gözetmeden ne demek?
Alike.
fark gözetme
Discrimination, distinction.
fark gözetmek
- Ayrı tutmak.
- Kimisini kimisinden üstün tutmak, kimisine ayrıcalık tanımak, ayrıcalıklı davranmak.
Discriminate, differentiate, treat differently, discriminate against smb.
gözetmen
- Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü.
- Film çalışmalarında yapımcı adına filmin sanat, teknik ve para yönünü düzenleyen kimse.
- Gözetimle görevli kimse.
Supervisor.
Supervisor mubassır.
Technical advisor.
Betrieb
Superviseur