fırsat düşmek ne demek?

  1. Bir imkana kavuşmak

    Evet, mademki fırsat düşmüştü, cesaretini göstermek lazımdı.

    Ömer Seyfettin

bir

  1. Sayıların ilki.
  2. Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
  3. Bu sayı kadar olan.
  4. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
  5. Tek.
  6. Beraber.
  7. Eş, aynı, bir boyda.
  8. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
  9. Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
  10. Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.

fırsat düşkünü

  1. Kötülük yapmak için fırsat kollayan (kimse).
  2. (en)Pusher.

fırsat düştükçe yapılan

  1. (en)Occasional.

düşmek

  1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
  2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
  3. Yere devrilmek, yere serilmek.
  4. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
  5. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
  6. Yağmak.
  7. Vurmak, değmek, rastlamak
  8. Vakti gelmeden ölü doğmak.
  9. Sâkıt olmak, sukut etmek.
  10. Arkasından gitmek, peşini bırakmamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fırsat düşkünüfırsat düştükçe yapılanfırsatfırsat beklemekfırsat bilmekfırsat bu fırsatfırsat buldukçafırsat bulmakfırsat eşitliğifırsat kaçırmakfırfır fırfır dönmekfır fırfırakdüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın