etraf ne demek?

  1. Yanlar, taraflar

    Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler.

    P. Safa
  2. Çevre, dolay

    Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı.

    A. Gündüz
  3. Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit

    Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte.

    S. Ayverdi
  4. Kanat, kol ya da bacaklar.
  5. (Taraf. C.) Taraflar, yanlar, canibler, yönler, uçlar, kıyılar.
  6. (en)Limb.
  7. (en)Enviroment.
  8. (en)Surroundings.
  9. (en)Adjacencies.
  10. (en)Vicinity.
  11. (en)Circle.
  12. (en)Purlieus.
  13. (en)Ambit.
  14. (en)Environs.
  15. (en)Vicinage.
  16. (en)Environment.
  17. (en)Sides.
  18. (en)All sides.
  19. (en)Area around or near.
  20. (en)Purlieu.
  21. (en)Region.
  22. (en)Surrounding area.
  23. (fr)Membre

etraf iskeleti

  1. Kalça, kol ve bacak iskeleti.
  2. (en)Appendicular skleton.
  3. (fr)Squelette appendiculaire

etrafa saldırmak

  1. (en)Run amuck, run amok, lash about, lash out.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

etraf iskeletietrafa saldırmaketrafa yaymaketrafı boş bulmaketrafı çabucak düzeltmeetrafı çevrili çayıretrafı çevrili yeretrafı denizle çevrilietrafı erbaaetrafı kolaçan etmeketraetrabetradetr
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın