eski pirinç eşyada oluşan yeşil pas ne demek?
Patina.
eski
- Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı
- Önceki, sabık
- Geçerli olmayan
- Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan.
- Geçmiş çağlardaki
- Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan.
- Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey
- Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz.
- Eskiye ait,eski devirden kalma arkaik, kalıntı.
- İngiltere'Den köken alan, orijini hakkında değişik teoriler bulunan, başarılı bir koyun çobanı ve soğuk havalara iyi uyum sağladığı için ren geyiği gütmek için kullanılmış, vücudu büyük ve kare şeklinde, tüy yapısı kabarık, gövdesi kaslı ve dengeli, bir ırk özelliği olarak sırt düzeyi omuzdan geriye doğru yükselen eğime sahip, ya doğuştan kuyruksuz veya kuyruğu tamamen kesilen, kürkü uzun ve çift katmanlı, rengi mavi, gri veya gri-mavi, bazen baskın renk üzerinde desenler görülebilen, ırk özelliği olarak yürüyüş şekli ayı yürüyüşünü andıran yuvarlanır tarzda, havlaması yüksek sesli ve çınlayan, nazik, sevecen, zeki, sadık ve koruyucu, çok güçlü gütme içgüdüsüne sahip olduğundan ailesini, özellikle küçük çocukları gütmeye çalışabilen, bekçi köpeği ve özellikle koyun gütme amaçlı çoban köpeği olarak yetiştirilen köpek ırkı, bobtail köpeği.
eski ağıza yeni taam
- Turfanda bir şey yenirken söylenen bir söz.
pirinç
- Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa)
- Bu bitkinin besin olarak kullanılan taneleri.
- Bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkte bir alaşım.
- Bu alaşımdan yapılmış.
- Buğdaygiller (Gramineae, Poaceae) familyasından, sulak ve bataklıklarda tohumları için kültürü yapılan bir yıllık otsu bitki.
- Bakır-Çinko alaşımlarının genel adı.(Halk arasında sarı da denir.)
- Buğdaygiller familyasından, sulak ve bataklıklarda tohumları için kültürü yapılan, selüloz ve silis içeriği yüksek çok sert kavuza sahip, taneleri protein bakımından fakir, nişasta bakımından zengin tek yıllık otsu bitki.
Brass.
Brazen.
Rice.
eşya
- Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü
- Gümrük mevzuatı kapsamında anılan her türlü madde.
- Bk. nesne
- (Şey. C.) (Bu kelime, Türkçede müfret gibi kullanılır.) Ev döşemeye mahsus halı, dolap v.s.
- (Şia. C.) Bölükler, bölümler, kısımlar, neviler, fırkalar, tabakalar, cinsler, çeşitler. Cemaatler, cemiyetler, topluluklar. (Osmanlıca'da yazılışı: eşyâ')
Goods.
Belongings.
Traps.
Appointments.
Furniture.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
eskieski ağıza yeni taameski ağza yeni taameski ahiteski ahitin arami dilindeki tefsirlerieski ahitte dördüncü kitapeski ahitte geçen ikinci derecedeki peygambereski akademieski antik komedyaeski askereskeskabeskaboeskafeskalpirinçpirinç bitipirinç borupirinç cırlak sıçanıpirinç cisimciğipirinç çivipirinç çorbasıpirinç gibipirinç hamsteripirinç ile lehimlepirinpirinapirina sabunupirince benzer hale getirmekpiripiri fanıpiri moğanpiribedilpiribey