eşya ne demek?

  1. Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü

    Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar.

    B. Felek
  2. Gümrük mevzuatı kapsamında anılan her türlü madde.
  3. Bk. nesne
  4. (Şey. C.) (Bu kelime, Türkçede müfret gibi kullanılır.) Ev döşemeye mahsus halı, dolap v.s.
  5. (Şia. C.) Bölükler, bölümler, kısımlar, neviler, fırkalar, tabakalar, cinsler, çeşitler. Cemaatler, cemiyetler, topluluklar. (Osmanlıca'da yazılışı: eşyâ')
  6. (en)Goods.
  7. (en)Belongings.
  8. (en)Traps.
  9. (en)Appointments.
  10. (en)Furniture.
  11. (en)Thing.
  12. (en)Article.
  13. (en)Property.
  14. (en)Stuff.
  15. (en)Bulk.
  16. (en)Commodity.
  17. (en)Gear.
  18. (en)Ware.
  19. (en)Effects.
  20. (en)Freight.
  21. (en)Things.
  22. (en)Unit.
  23. (en)Wares.
  24. (en)Objects.
  25. (en)Luggage.
  26. (en)Articles.
  27. (en)Merchandise.
  28. (en)Commodities.
  29. (en)Material.
  30. (en)Materials.
  31. (en)Movable.
  32. (en)Bonded goods.
  33. (en)Chose.
  34. (en)Freightage.
  35. (en)Furnishing.
  36. (en)Lagan.
  37. (en)Object.

nesne

  1. Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi, maddesi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
  2. Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç.
  3. Öznenin dışında kalan her konu, obje
  4. (Derleme., belirtilinesne, -i'li tümleç, -i'linesne) Geçişli eylemi tümleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç: Ali bir kitap almış; Öğrenci para bulmuş, sahibine vermiş; Öğretmen ders anlatıyor; Meseleyi çözmeden gitmeyin; Çocuklar annelerinin evde bulunmayışını fırsat bilirler; Ali evi sattı, bahçeyi bıraktı; Bazı insanlar okumayı sever, yazmayı sevmez; Kar bütün limanı sarmıştı vb.
  5. İnsanın dışında kalan, görülebilen, dokunulabilen, bir ağırlığı ve kütlesi olan her türlü özdeksel varlık.
  6. (Lat. objectum = karşıda bulunan, karşıya konan) : 1- (Genellikle) Karşımızda bulunan şey. 2- Öznenin bağlılaşık kavramı olarak, özne ediminin, bilincin kendisine yöneldiği şey: a. Kendisine yönelinen, düşünülen, tasarlanannesne, kendisine yönelen bir edim olmadan var olmayan şey; bilinçte, düşünmenesnesi (konu) olarak düşünme olayının karşısında bulunan şey; düşüncel (ideal)nesne. b. Özne ediminden, bilinçten, bağımsız olan gerçek (real)nesne; gerçeklik olarak, dışdünyanın bir parçası olarak bilincin karşısında duran şey.
  7. Şey, herhangi bir şey.
  8. (en)Objective.
  9. (en)Objective case.
  10. (en)Body.

eşya deposu

  1. (en)Warehouse

eşya falı

  1. Bk. nesne bakısı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

eşya deposueşya falıeşya ihtira beratıeşya ihtiraıeşya korunağıeşya makbuzueşya nazariyesieşya piyangosueşya satışı yapılan eveşya sigortasıeş açıeş açılareş açılıeş adlı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın