endoskeleton ne demek?
- İç iskelet
- Bkz. endoskeleton
iç
- Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı
- Oyuk şeylerin boşluğu.
- Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta.
- Toplu bir durumda bulunan kimse
- Nesnelerin arasında bulunan kimse veya nesne.
- Ten ile dış giysiler arası
- Kabuğu olan veya dışı kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde kabuğun sardığı bölüm.
- Pirinç, soğan ve baharatla hazırlanan, dolmalarda kullanılan karışım.
- Kapalı yerlerde geçen görünçlükleriiçine alan çekim
- İşlikte, kapalı yerlerde çevrilmiş çekim. Dış'ın karşıtı.
endoskeleton
- İç iskelet
- Bkz. endoskeleton
endoskop
- İnsan vücudunun herhangi bir boşluğunu, muayeneyi kolaylaştırmak için aydınlatıp görünür duruma getiren alet.
- Bkz fibroskop
- Boşluklu organların iç yüzeyinin veya vücut boşlukları ve vücut boşluklarında bulunan organların dış yüzeylerinin gözlenmesinde kullanılan fiberden yapılmış, esnek, ucu ışıklı, içinde çok sayıda prizma bulunan gereç.
Endoscope.
[Endoskop (der) ] endoscope, instrument for examining the inside of hollow organs (Medicine).
endoskopi
- İç gözlem
- İnsan vücudunda, organ veya kovuk içlerinin endoskopla muayenesi.
- İçbakı
- Endoskopik muayene.
Endoscopic examination.
Med endoscopia.
Endoscopy