encum ne demek?
- Engellemek
engellemek
- Bir şeyin gerçekleşmesini veya yapılmasını önlemek
- Güreşte hasmı çaprazda sürerken düşürmek için ayağına basmak veya topuğuna ayak takmak.
Put the lid on smth.
Clamp the lid on smth.
Gum up.
Surety.
Embarrass.
Fetter.
Hinder.
Inhibit.
encumber
- Tıka basa doldurmak
- Engel olmak
- Yüklemek, sorumluluk yüklemek
- Yükümlü kılmak
- Zorunluluk veya sorumluluk altında bırakmak
encumbered
- Rehinli
- Yüklü