eli sıkı ne demek?
- Cimri
Senin gibi elleri sıkı birkaç pansiyonerimiz daha vardır.
H. R. Gürpınar Tight-fisted.
Chary.
Cheese paring.
Close.
Close fisted.
Hard- fisted.
Moneygrubber.
Pinchfist.
Spare.
Tight / adj adv / sıkı , gergin ; su geçirmeyen.
Tight- fisted.
cimri
- Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez.
- Hasis, varyemez, pinti. Elindeki mal veya parayı harcayamıyan ve türlü sıkıntılara katlanarak daha çok biriktirmeye çalışan kimse. Cimrilik, müsriflik (savurganlık) gibi İslamda kötü huy olarak bilinir. Cömertlik ve tutumluluk ise övünülen ahlaki vasıflardandır. Cömertlikte de ölçülü olmak tavsiye edilir. Başkasına muhtaç duruma düşürecek cömertlik de doğru değildir. (Bak: İktisad)
Mean.
Ungenerous.
Close-fisted.
Stingy.
Cheeseparing.
Pinchpenny.
Hard-fisted.
Chary.
eli sıkı tip
Niggard.
eli sıkılık
- Cimrilik.
Illiberality.
sıkı
- Disiplin
- Zorlayıcı durum
- Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kağıt parçaları vb. şeylerin tümü
- Güçlü ve çabuk, hızlı
- Dar
- İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan.
- Zorlu, güçlü ve etkili
- Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan
- İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı.
- Yoğun
Türetilmiş Kelimeler (bis)
eli sıkı tipeli sıkılıkeli selekeli silah tutmakeli sopalıelieli açıkeli açıklıkeli ağıreli alışmakeli altında olmakeli armut devşirmekeli ayağı buz kesilmekeli ayağı dolaşmakeli ayağı düzgünelelel açmakel adamıel ağzına bakan, karısını tez boşarsıkısıkı ağızlısıkı ayırma kuralısıkı bağ dokusıkı bağlamaksıkı bağlantısıkı bağlısıkı basmaksıkı çalışmaksıkı denetimsıksık ağaçlısık ağaçlıksık bağ dokususık çimen parçası