ejector seat ne demek?

  1. Fırlatma koltuğu

fırlatma

  1. Fırlatma işi.
  2. Işi.
  3. Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması.
  4. Yanardağların etkinlikleri sırasında gazların basıncı ile katı ya da yarı erimiş özdekleri havaya savurmaları.
  5. (en)Projection.
  6. (en)Ejeted material.
  7. (en)Straddeling.
  8. (en)Fling.
  9. (en)Pitch.
  10. (en)Throw.

ejector

  1. Atan şŸey; boşŸaltıcı; tahliye ettiren
  2. Atan şey, boşaltıcı, tahliye ettiren

eject

  1. Çıkarmak, fışkırtmak
  2. Uçaktan atlamak
  3. Fırlatmak
  4. Azletmek
  5. Ani bir şekilde dışarı atmak
  6. Defetmek, kovmak
  7. Kovmak, atmak

seat

  1. Kokmak.
  2. Oturtmak, yerleştirmek, almak (salon), oturağını tamir etmek, oturma yerini onarmak, kıçını tamir etmek (pantolon), yerine oturtmak
  3. Oturulacak yer, iskemle, sandalye
  4. Insan kıçı
  5. Yer, mahal, mevki, kürsü
  6. Merkez, konut
  7. Meclis veya borsada üyelik hakkı
  8. Oturuş
  9. Mak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ejectorejecteject cleanereject computereject disceject mediaseatseat beltseat belt emniyet kemeriseat in the house of commonsseat of governmentseat oneselfseat rotationseat selectionseat stayseat toseasea accidentsea airsea anchorsea anemon
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın