direct drive motor ne demek?
- Doğrudan sürücülü motor
doğrudan
- Aracısız
- Aracısız olarak, herhangi bir aracı kullanmadan.
Direct.
First-hand.
Immediate.
Face-to-face.
First hand.
Sheer.
Full.
Directly.
direct drive
- Direkt sürüş
direct
- Yöneltmek
- Yönlendirmek
- Yönetmek, idare etmek
- Direktif vermek, komuta etmek
- Emretmek
- Bkz. direkt
- Doğrudan doğruya, vasıtasız, araçsız
- İdare etmek, tanzim etmek
- Atfetmek
- Göstermek, aydınlatmak, irşat etmek, tevcih etmek, yöneltmek, çevirmek, doğrultmak
drive
- Elektro gitardan alınan ses sinyalinin yükselteçte oluşan kirlenim seviyesi için belirleyici olan ve kirlenim ile doğru orantılı bir etken.
- (drove, driven) sürmek
- Araba kullanmak
- Araba ile götürmek
- Gütmek
- Kaçırmak, kovmak
- Tazyik etmek, sıkmak, mecbur etmek, zorlamak
- Fazla çalıştırmak
- Şiddetle tahrik etmek
- Acele ettirmek
motor
- Herhangi bir enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren düzenek
- Akaryakıtla işleyen deniz aracı
- Motosiklet.
- Başka tür erkeyi işleyim erkesine çeviren işlerge.
- Başka tür erkeyi işleyim erkesine çeviren işlerge. , Krafmaschine
- Çeşitli biçimlerdeki erkeyi mekanik erkeye çeviren aygıt. (Daha çok elektrikmotoru anlamına kullanılır).
- Akaryakıtla işleyen basit balıkçı teknesi.
Engine.
Type of internal- combustion engine in which the air drawn in by the suction stroke is so highly compressed that the heat generated ignites the fuel , the fuel being automatically sprayed into the cylinder under pressure.
The Diesel engine has a very high thermal efficiency.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
direct drivedirectdirect 3ddirect accessdirect access devicesdirect access processingdirect access storagedirect access storage devicedirect acting instrumentdirect acting loaddirect acting pumpdirecendiredire straitsdirdir bir terketmekdirac delta functiondirac fonksiyonudirac functiondrivedrive adrive a cardrive a hard bargaindrive arraydrive assemblydrive atdrive awaydrive bdrive backdribdribbledribble downdribble the balldribble to