düz uzam ne demek?
Reach
reach
- İdrak etmek, uzanıp vermek
- İletişim sağlamak, ulaşmak
- Bulmak, yetişmek
- Elini uzatıp almak veya alarak vermek
- Uzanmak, erişmek
- Yetişmek, varmak, ulaşmak, vâsıl olmak
- Gelmek
- Rüzgâr yönünde seyretmek
- Uzatma
- Uzanma, yetişme
düz uçlu çekirdek
- Uç kısmı küt mermi çekirdeği.
düz ulaşım
- Okuyucunun raflardaki gereçlere kitaplık görevlilerine baş vurmadan doğrudan doğruya ulaşması.
Open-access.
uzam
- Algılanan nesnelerin temel niteliği.
- Bir nesnenin uzayda kapladığı yer, vüsat.
- Yer kaplama; algılanan cisimsel nesnelerin temel niteliği; uzayda yerleşmiş olan ve uzayın bir bölümünü dolduran cisimlerin niteliği. .// Descartes, cisimsel varlığı, düşünen varlık (res cogitans) olan ruhun karşısında, yer kaplayan gerçek (res extensa) olarak belirlemiştir.
Stretch.
Space.
Extent.
Extension.
Size.
Extension, extent.
Étendue, extension
Türetilmiş Kelimeler (bis)
düz uçlu çekirdekdüz ulaşımdüz uygun kırıkdüz açınıkdüz akımdüz akıma çevirmekdüz akıntıdüz aktarımdüzdüz alandüz alçak tondüz anlatımdüz arakesitli birleştirmedüdüabedüaldüalemdüalistuzamuzam bilgisiuzam örgütlenmesiuzamauzama esnekliğiuzama faktörleriuzama faktörüuzama kabiliyetiuzama kovanıuzama parçasıuzauza devimuza duyumuzadevimuzadıkça uzamak