düz geniş görüntülük ne demek?
- Sıkıştırmaç değil olağan mercek kullanılarak, gösterici penceresinin alttan ve üstten istenilen çerçeve oranında örtülmesiyle gerçekleştirilen geniş görüntülük işlemi.
Flat wide-screen, flat process.
düz
- Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan.
- Kıvrımlı olmayan, doğru.
- Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi.
- Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı).
- Yayvan, altı derin olmayan.
- Kıvırcık veya dalgalı olmayan (saç).
- Yalın, sade, süssüz.
- Çizgisiz, desensiz ve tek renkli.
- Rakı.
- Düz rakı.
düz açınık
- Bkz. Açınık.
geniş
- Eni çok olan, enli, vâsi
- Alanı büyük olan, dar karşıtı
- Bol (elbise).
- Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın.
- Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- Çok.
Broad.
Capacious.
Vast.
Extensive.
görüntülük
- Ekran.
- Göstericinin, üzerine görüntüleri yansıttığı, filmin izlenmesini sağlayan, çeşitli dokuda, beyaz, gerilmiş yüzey
- (Mecaz olarak) Sinema. TV
- Almaç ışıtacının dışarıya bakan, üzerinde görüntüler izlenen, iç çeperi ışınır özdekle sıvalı, dikdörtgen biçimindeki bölümü.
Screen, projection screen, theatre (ABD: theater) screen,.
Television screen.
Screen.
1-2. Bildwand, Projektionswand, Leinwand, Filmleinwand, Schirm, Projektionsschirm, 3. Bildschirm, Fernsehbildschirm, Fernsehschirm
1-2. écran (de cinéma, de projection), 3. écran (de télévision)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
düzdüz açınıkdüz akımdüz akıma çevirmekdüz akıntıdüz aktarımdüz alandüz alçak tondüz anlatımdüz arakesitli birleştirmedüdüabedüaldüalemdüalistgenişgeniş açıgeniş açık hendekgeniş açılıgeniş açılı ışıklıkgeniş açılı ışıldakgeniş açılı ışıngeniş açılı mercekgeniş açılı üçgengeniş açılılargenigenialgenialitygeniallygenic