düşündüğünü söylemek ne demek?
Speak one's mind.
speak
- Ses çıkarmak, söz söylemek
- Konuşma yapmak, söylemek, haberleşmek
- Göstermek (özellik)
- Konuşmak
- (spoke, eski spake: spoken) konuşmak, söz söylemek, konuşma yapmak, nutuk söylemek
- Bahsetmek, bahsini etmek, belirtmek, ifade etmek
- Ses vermek, çalmak
- Işaretle konuşmak (gemiler arası)
düşündürme
- Düşündürmek işi veya durumu.
düşündürmek
- Düşünmesine sebep olmak, düşünmesine yol açmak.
- Akla getirmek, hatırlatmak, önceden kestirmek
- Tasalandırmak, kaygılandırmak.
Preoccupy.
Strike.
To make think.
To weigh on sb.
To preoccupy.
To worry.
To disturb.
söylemek
- Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak
- Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak
- Yapılmasını istemek
- Türkü, şarkı vb. okumak
- Yazmak, düzmek.
- Haber vermek
- Önceden bildirmek, tahmin etmek
- Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak
Bade.
Tell.