creaser ne demek?

  1. BuruşŸan kimse veya şŸey, kırışŸan kimse veya şŸey, kıvrılan kimse veya şŸey

crease

  1. Kırışmak, sıyırmak
  2. Katıla katıla gülmek
  3. Katlamak, pli yapmak
  4. Kırma, pli, pasta, kat
  5. Çizgi, buruşuk
  6. Ütü çizgisi, kat yeri
  7. Kırma yapmak
  8. Buruşturmak
  9. Katlanmak, buruşmak.

crease proof

  1. Buruşmaz

Türetilmiş Kelimeler (bis)

creasecrease proofcreasedcreasingcreasycreakcreakilycreakinesscreakingcreaking sound
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın