creased ne demek?
- Katlı
- Buruş buruş
- Buruşuk
katlı
- Katlanmış, bükülmüş.
- Katı veya katları olan
- Bir tabaka kâğıt üzerine basılan ve bu tabakanın katlanmasıyla oluşan (yayın).
- Kalın kartonun bir kez katlanmasıyle oluşan (dosya).
Suff. pile.
Folder.
Corrugated.
Folded.
-storied.
Having.
crease
- Kırışmak, sıyırmak
- Katıla katıla gülmek
- Katlamak, pli yapmak
- Kırma, pli, pasta, kat
- Çizgi, buruşuk
- Ütü çizgisi, kat yeri
- Kırma yapmak
- Buruşturmak
- Katlanmak, buruşmak.
crease proof
- Buruşmaz