can sıkıcı ne demek?
- Üzüntü yaratan, üzücü
Kendisini can sıkıcı bir yabancı yerine koyan tavırlarını hiç çekemiyor.
H. E. Adıvar Bothersome.
Boring.
Dreary.
Embarrassing.
Hellish.
Sombre.
Depressing.
Humdrum.
üzüntü
- Bkz. sıkıntı, tehlike
- Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür
Affliction.
Care.
Chagrin.
Damp.
Dejection.
Desolation.
Distress.
Disturbance.
can sıkıcı biçimde
Annoyingly.
can sıkıcı konuşmak
Prose.
sıkıcı
- İç sıkan, can sıkan, tedirgin eden
Boring.
Tiresome.
Dull.
Unexeciting.
Soul-destroying.
Unpleasant.
Oppressive.
Arid.
Unreadable.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
can sıkıcı biçimdecan sıkıcı konuşmakcan sıkıcı öğütcan sıkıcı tipcan sıkıcılıkcancan acısıcan afford tocan alacak noktacan alıcıcan alıcı bölümcan alıcı noktacan alıcı noktadancan alıcı noktaya dokunmakcan alıcılıkcaca 125ca 15 3ca 19 9ca açıklamasısıkıcısıkıcı adalesıkıcı bil dille yazmaksıkıcı işsıkıcı kimsesıkıcı konuşmasıkıcı konuşmaksıkıcı lafsıkıcı öğütler vermeksıkıcı şeysıkıcasıkıca bağlamaksıkıca bağlısıkıca kapalısıkıca kapatmak