buyruk ne demek?

  1. Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman.

    Buyruk, bu oğlanın götürülmesi gereken yere götürmem içindir.

    M. N. Sepetçioğlu
  2. Egemenlik.

    Birinin buyruğunda yaşamak.

  3. Kendi başına hareket eden.
  4. Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir.
  5. Önder, amir, sözcü.
  6. (Kant'ta) -> (Kişisel) ilkelerin (maxim) karşısına konulan nesnel geçerli ve bir gerekliliği (eylemin zorunluluğunu) dile getiren ahlâk önermesi. //buyruklar ikiye ayrılır: Koşullubuyruk, koşulsuzbuyruk, bkz. koşullubuyruk, koşulsuzbuyruk
  7. (en)Ordinance.
  8. (en)Prescription.
  9. (en)Writ.
  10. (en)Decree.
  11. (en)Behest.
  12. (en)Mandat.
  13. (en)Imperative.
  14. (en)Bidding.
  15. (en)Charge.
  16. (en)Command.
  17. (en)Edict.
  18. (en)Mandate.
  19. (en)Order.
  20. (fr)Impératif
  21. (la)Imperativum

buyruk altındaki

  1. (en)Subject

buyruk altmda olan biri

  1. (en)Minion

Türetilmiş Kelimeler (bis)

buyruk altındakibuyruk altmda olan biribuyruk kulubuyruk vermekbuyrukalpbuyrukatabuyrukbaybuyrukçubuyrukçulukbuyrukhanbuyrubuyruğa yazılıbuybuy a pig in a pokebuy a pupbuy backbuy forward
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın