boyunduruk ne demek?

  1. Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember.
  2. Kapı veya pencere vb. açıklıkların üzerine konulan ağaç, taş veya beton kiriş, lento.
  3. Mengenenin üst yanındaki kemer biçimli bölüm.
  4. Zulüm ve zorbalık baskısı, esaret

    Şark milletleri, zalimlerin boyunduruğu altında, uzun zamandan beri cehaletin karanlığına çömelerek yaşadılar.

    P. Safa
  5. Güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolama oyunu.
  6. Pastırmalık etlerin dinlendirildiği kuzey tarafı açık, diğer üç yanı ve üstü kapalı olan özel bölüm, sundurma.
  7. Mengenenin üst yanındaki kemer biçimli bölüm. (bk. Şek. 3)
  8. (en)Yoke.
  9. (en)Oppression.
  10. (en)Lintel.
  11. (en)Garrot.
  12. (en)Pass.
  13. (en)Span.
  14. (en)Crowfoot.
  15. (en)Bridle.
  16. (en)Headlock.

boyunduruk altına girmek

  1. (en)Pass under the yoke.

boyunduruk çukuru

  1. Sulcus jugularis'in göğüs önünde birleştiği yerde manubrium sterni'nin yan taraflarında bulunan çukurluk, fossa yugularis.
  2. Sulcus jugularis'in göğüs önünde birleştiği yerde manubrium sterni'nin yan taraflarında bulunan çukurluk, fossa yugularis.
  3. (en)Fossa jugularis.
  4. (la)Fossa jugularis

Türetilmiş Kelimeler (bis)

boyunduruk altına girmekboyunduruk çukuruboyunduruk geçmeboyunduruk hakkıboyunduruk parasıboyunduruk yekeboyunduruka vurmakboyundurukçuboyundurukla bastırmaboyundurukla sergilemekboyunduruğa atmakboyunduruğa koşmakboyunduruğunu çıkarmakboyunda büyük işe kalkışmakboyundaki benekboyundan bağlı bluzboyundan büyük işe kalkışmakboyundöndüren
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın