boyunduruk altına girmek ne demek?

1. Pass under the yoke.

boyunduruk

1. Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember.
2. Kapı veya pencere vb. açıklıkların üzerine konulan ağaç, taş veya beton kiriş, lento.
3. Mengenenin üst yanındaki kemer biçimli bölüm.
4. Zulüm ve zorbalık baskısı, esaret
5. Güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolama oyunu.
6. Pastırmalık etlerin dinlendirildiği kuzey tarafı açık, diğer üç yanı ve üstü kapalı olan özel bölüm, sundurma.
7. Mengenenin üst yanındaki kemer biçimli bölüm. (bk. Şek. 3)
8. Yoke.
9. Oppression.
10. Lintel.

boyunduruk çukuru

1. Sulcus jugularis'in göğüs önünde birleştiği yerde manubrium sterni'nin yan taraflarında bulunan çukurluk, fossa yugularis.
2. Sulcus jugularis'in göğüs önünde birleştiği yerde manubrium sterni'nin yan taraflarında bulunan çukurluk, fossa yugularis.
3. Fossa jugularis.
4. Fossa jugularis

altına

1. Under.
2. Underneath.
3. Beneath.
4. Down.
5. Down below.
6. Down there.

girmek

1. Dışarıdan içeriye geçmek
2. Sığmak.
3. Yer almak, katılmak, iltihak etmek
4. Almak, fethetmek
5. İncelemek, ayrıntılara inmek.
6. Girişmek, başlamak
7. Bulaşmak.
8. Zaman anlamlı kavramlar için gelmek.
9. Draw into.
10. Enter into.

Türetilmiş Kelimeler (bis)