boylamak ne demek?

  1. İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak

    İkiniz de hapsi boylarsınız.

    A. İlhan
  2. Batmak.
  3. Düşmek.
  4. Yükselmek, çıkmak

    Fakat o dolu dizgin kırkı boylamış bir ateşle par par yanıyordu.

    R. N. Güntekin
  5. Destan söylemek, anlatmak.
  6. Boy ve hacmine göre ayırmak.
  7. (en)To get to.
  8. (en)To arrive at.
  9. (en)To make for.
  10. (en)To end up in (an undesirable place.
  11. (en)Land.

boylama

  1. Boylamak işi.

boylama ait

  1. (en)Longitudinal

Türetilmiş Kelimeler (bis)

boylamaboylama aitboylamamakboylamasınaboylamasına eşlikboylamboylam çizgisiboylaboyla bağa tarkanboyla kutlug yargan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın