bolt ne demek?
- Sürgü, kol demiri
 - Kilit dili
 - Cıvata
 - Fırlama, kaçış
 - Top (kumaş ,duvar kağıdı)
 - Yıldırım
 - Kısa kalın ok
 - Kitabın kesilmemiş kenarları ve sayfaları
 - Süngülemek
 - Fırlamak
 - Düşünmeden söylemek, ağzından kaçırmak
 - Çiğnemeden yutmak, alelacele yemek
 - Top veya rulo haline koymak (kumaş , duvar kağıdı)
 - Ansızın yerinden fırlamak
 - B.D., pol
 - Elemek, elek veya tulbentten geçirmek, süzmek
 - Eler gibi dikkatle gözden geçirmek.
 - Sürgülemek, tıkınmak; çiğnemeden yutmak; fırlamak, kaçmak, tüymek, çekilmek (partiden), elemek, süzmek, tülbentten geçirmek
 
bolt cutter
- Civata keskisi
 
bolt head
- Civata basi
 
