berbat ne demek?

  1. Kötü

    Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer.

    M. A. Ersoy
  2. Bozuk

    Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor.

    S. M. Alus
  3. Çirkin, beğenilmeyen

    Sanatta politika ne kadar berbatsa, politikada sanat da o kadar iğrenç olur.

    B. Felek
  4. Darmadağın, bakımsız, perişan, viran

    Berbat bir han odası.

    Y. Z. Ortaç
  5. (en)Infernal.
  6. (en)Lousy.
  7. (en)Nasty.
  8. (en)Poisonous.
  9. (en)Putrid.
  10. (en)Ropy.
  11. (en)Shabby.
  12. (en)Shocking.
  13. (en)Tough.
  14. (en)Unsightly.
  15. (en)Vile.
  16. (en)Wretched.
  17. (en)Very bad.
  18. (en)Soiled.
  19. (en)Spoiled.
  20. (en)Arrant.
  21. (en)Damnable.
  22. (en)Ghoulish.
  23. (en)Horrendous.
  24. (en)Lamentable.
  25. (en)Offending.
  26. (en)Shitty.
  27. (en)Unspeakable.
  28. (en)Venomous.
  29. (en)Villainous.
  30. (en)Yucky.
  31. (en)Horrible.
  32. (en)Terrible.
  33. (en)Awful.
  34. (en)Miserable.
  35. (en)Rotten.
  36. (en)Spoilt.
  37. (en)Destroyed.
  38. (en)Stinking.
  39. (en)Abominable.
  40. (en)Abysmal.
  41. (en)Accursed.
  42. (en)Accurst.
  43. (en)Appalling.
  44. (en)Atrocious.
  45. (en)Chronic.
  46. (en)Crappy.
  47. (en)Dashed.
  48. (en)Deuced.
  49. (en)Devilish.
  50. (en)Disgusting.
  51. (en)Dread.
  52. (en)Dreadfull.
  53. (en)Egregious.
  54. (en)Execrable.
  55. (en)Fierce.
  56. (en)Beastly.
  57. (en)Diabolical.
  58. (en)Dire.
  59. (en)Dreadful.
  60. (en)Foul.
  61. (en)Frightful.
  62. (en)Ghastly.
  63. (en)Grotty.
  64. (en)Hellish.
  65. (en)Hideous.
  66. (en)Horrid.

kötü

  1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena, iyi karşıtı.
  2. Zararlı, tehlikeli.
  3. Korku, endişe veren
  4. Hoşa gitmeyen.
  5. Kaba ve kırıcı
  6. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan.
  7. İyi, gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse).
  8. İstenilmeyen, gereksiz davranışları olan veya bu davranışlara eğilimli olan (kimse).
  9. İyinin karşıtı olan. 1- Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın konusu olan her şey; istencin yasaya uygun bir biçimde karşı gelmeye ve elinden geldiğince değiştirmeye hakkı olduğu her şey. 2- Ahlâk değerlerine ve törel istence karşı olan her şey. Bu anlamda: a. Düzen bozucu ve yıkıcı olarak beliren şeyler, b. Olumsuzluk ve yadsıma ilkesi olarak beliren şeyler.
  10. (en)Corrupt.

berbat biçimde

  1. (en)Atrociously.

berbat bir şekilde

  1. (en)Badly, terribly, dismally, dashed.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

berbat biçimdeberbat bir şekildeberbat bir şeyberbat etberbat etmekberbat halde olmakberbat hissetmekberbat işberbat olmakberbat olmuşberbadberbarberbberber mucib i talepber vechber vech i balabera
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın