baş belası ne demek?
- Sıkıntı, üzüntü veren. İnsanın yakasını bir türlü bırakmayan, insana üzüntü, sıkıntı veren (şey)
Benim bir köpeğim vardır. Başımın belası!
S. F. Abasıyanık Troublesome, confounded, pestilent, pestilential, tough.
Pest.
Nuisance.
Pain.
Bore.
Pain in the arse.
Scum of the earth.
Thorn in one's flesh.
Troublemaker.
Troublesome.
baş belası olan
Headachy, plaguy.
baş belası olmak
Bother.
bela
- İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum.
- Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
- Hak edilen ceza.
- Evet. (Nefiyden sonra isbat için söylenir.) Mesela: Kur'an-ı Kerim'de mezkur; Cenab-ı Hakkın ruhlara karşı, "Ben Azimüşşan sizin rabbiniz değil miyim?" diye sorduğunda, ruhlar $ Yani: "Evet sen bizim Rabbimizsin" dediler. (Bak: Bezm-i Elest)
- (c.: Belaya) Afet. Sıkıntı. Tasa, kaygı. Musibet. Mücazat. İmtihan. Dahiye. (Osmanlıca'da yazılışı: belâ)
Hassle.
Mess.
Scourge.
Scrape.
Tartar.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
baş belası olanbaş belası olmakbaş bezibaş bağlamabaş bağlamakbaş balerinbaş başabaş başa bırakmakbaşbaş ağır gerek, kulak sağırbaş ağrım var.baş ağrısıbaş ağrısı olmakbaş ağrıtmakbaş akçabaş aktörbaş aktrisbaş alamamakbelasını aramakbelasını arıyorbelasını bulmakbelasını bulsunbelasını çekmekbelasını vermekbelasızbelasbelabela aramakbela arıyorbela bartokbela çıkarmakbelbel ağrısıbel airbel alıştırmasıbel atardamarları